+18

Günlük yaşantımızda, şarkılarda hep “Kader utansın, şu feleğin işine bak!…” sözlerini bazen söyler bazen dinler dururuz. Oysaki ne suçu var (K)kaderin? İlle de bir suçlu aranıyorsa gerçek failleri bulunsun! …

Yaklaşık 2,5 yıl önce Van’ın Çatak İlçesi’nde, ailelerin onayı üzerine Mehmet Atak ile imam nikâhı evlendirilen Kader Erten, Siirt’in Pervari İlçesi’ne bağlı Düğümcüler Köyü’ne gelin gelmiş. Resmi nikâhsız eşi Mehmet’in ailesiyle yaşamaya başlayan Kader Erten, evlendikten bir yıl sonra ilk çocuğunu dünyaya getirmiş. Yaklaşık bir yıl sonra ikinci bebeğine hamile kalan Kader’in eşi, iki ay önce askerlik görevini yapmak için Edirne’nin Keşan İlçesi’ndeki birliğine teslim olmuş.

Bir yaşındaki çocuğu ve karnındaki 7 aylık bebeğiyle askerdeki eşinin yolunu bekleyen Kader’in, erken doğumla dünyaya getirdiği ikinci bebeği ölünce bunalıma girdiği ifade ediliyor.Çocuk gelin, önceki gün odasında tabancayla vurulmuş halde ölü bulundu.

11.5 yaşında imam nikâhıyla evlendirilen ve 12,5 yaşında anne olan 14 yaşındayken soğuk bedeni, gecenin bir vakti 3-5 kişi eşliğinde, imam nikâhlı eşi bile yetişemeden, kara toprağa verilen kadersiz Kader…

11,5 yaşında evlendirilen bir kız çocuğu ve  izlediğimiz filmlerde +18 diyerek çocukların görmesine izin vermediğimiz sahneleri bizzat yaşamasına neden olan aile ve onun gibi niceleri!…

Bunlar, nasıl ailelerdir ki bebekleriyle evcilik oynayacağı yaştaki çocuklarını hayatla yüzleştirip koca koca sorumlulukları minicik canlara yükleyebiliyorlar? Cahil değil, kara cahil insanların Cahiliye Dönemi’ne rücu ettiklerinin göstergesi diyeceğim ama bunlar zaten rücu etmiş olamaz o dönemden hiç çıkamamış insanlar olsa gerek bunlar.

Atak Ailesi fertleri, gelinlerinin ikinci çocuğunu kaybettikten sonra bunalıma girdiğini ve odasından çıkmadığını, bu nedenle intihar ettiğini iddia etmiş. Bence o çocuk evlendiği gün bunalıma girmiş olmalı. 11,5 yaşında daha annesinin kokusuna doyamadan 12,5 yaşında kendi anne olmuş bir çocuğun nasıl, normal bir haleti ruhiye içinde olması bekleniyordu ki zaten?

Bu yaşta evlendirilip evden gönderilen bir çocuğun ailesine sormak istiyorum madem bakamayacaktınız neden dünyaya getirip günahına girdiniz bu yavrucağın? Yazıklar olsun!..

Bu çağda, bu imkânlarla her tür bilgi, yardım ve hatta ev ev gezerek sağlık ve aile planlaması bilgisi verilebildiği bir ülkede bunların hala yaşanıyor olması sadece üzücü değil acınacak halde olduğumuzun, hala üçüncü dünya ülkeleri seviyesinde kaldığımızın açık bir göstergesidir bence.

Sadece medyaya yansıyan bu örneklerle kalsa bu çocuk gelin hikâyesi, bu kadar nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu bir ülkede tek tük olabilir –ki onu bile dememek lazım- sepetteki bütün elmalar iyi olacak değil ya dersiniz. Ancak ne yazık ki istatistikler bu tür vakaların özellikle doğuda çok sık yaşandığını işaret ediyor.

Tek tük, basına yansıyanlarla olaya vakıf olabiliyoruz. Sonra hayat yine devam ediyor, konu unutuluyor. Bu tür vakaların gündeme gelmesi; birinin ölmesi, zarar görmesi ile olacaksa bu işten bir sonuç çıkmaz. Bu işin peşi bırakılmamalı. Ciddi cezalar getirilmeli çocuğunu erken yaşta evlendiren ailelere. Çok köklü eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı ve insanların bu çalışmalara, eğitimlere katılmaları sağlanmalı. Çocuklarını bakamayacak ailelerin çocuk yapmamaları konusunda gerekli uyarılar yapılmalı ve gerekiyorsa eğitimler verilmeli.

Ve yapılan tüm çalışmaların sürekliliği sağlanmalı. Ta ki o bölgede verilerin normale döndüğü tespit edilene kadar. Hem de bir an önce yapılmalı…

Paylaşın herkes okusun ;

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir