Avrupa’da

Sabahın erken bir saatinde, işe gitmek üzere evden çıkıyorum. Yaşlı-genç elinde cins cins köpekleri tasmalarına bağlı, yürüdükçe uzayan meşin kayışıyla; köpeklerini gezdiren, insanlarla karşılaşıyorum.   Önceleri, hiç tanımıyorum onları ama olsun, yanyana geçişirken bana bakıp tebessüm ederek  “Hallo” diyen bu insanlara, siz de olsanız sanırım  gülümseyerek “Hallo !..” diye karşılık verirdiniz, tıpkı benim gibi. Ya da yanyana sohbet ederek, köpeklerini dolaştıran bu insanlar, sizi görünce bir anlık bile olsa sohbetlerini bölüp hiç tanımadıkları size   “Guten Morgen..” dediklerinde; siz de aynı şekilde cevap verip yolunuza öyle devam ederdiniz sanırım.

Ben de öyle yapıyorum. Hatta bir süre sonra, bir de bakıyorum ki bu insanlarla, adını koyamadığım bir bağ oluşuvermiş aramızda. Her sabah işe giderken, gizli bir dostluğun şifreli kelimeleri olan “günaydın” ya da “merhaba” yı diyebilmek için gözlerim, daha evimden çıkar çıkmaz onları arar oluyor yolda. Sadece o bir kelime için… GÜNAYDIN! / MERHABA !

Sonra düşünmeye başlıyorum… Avrupadaki hayvanların ne kadar ayrıcalıklı olduğunu fark ediyorum. Ben, işe gitmek için her sabah zorunda olmasam, belki de o saatte yatağımdan bile çıkmayı düşünmeyebilirken, bu insanlar sanki işe gider gibi, her gün aynı saatte yaz – kış, hafta sonu-hafta içi, evlerinden çıkıp köpeklerinin gönlü olsun, ihtiyaçlarını giderebilsin diye yola koyuluyorlar. Hem de dakik olarak, hiç şaşmadan… Çünkü siz her gün aynı saatte işe gidiyorsunuz.

Kimini, köpekleri koşup, oynuyorken onları izliyor; kimini, köpeği ile sohbet ediyor; kimini de -belki inamayacaksınız ama-  sokakta köpeğinin kirlettiği yerleri, eline geçirdiği bir poşetle toplayarak, temizliyor görüyorsunuz…

Aslında bu konuyu kaleme almamın birkaç sebebi var. Ancak öncelikli olanı hayvan sevgisi. Yanısıra çevre bilinci ve insanların birbirlerine gösterdikleri saygı dolu yaklaşım. Belki bir çok ülkede, insana verilmeyen değer, gösterilmeyen itibarın, Avrupa’da, hayvanlara karşı nasıl olduğu. Sanırım bu, beni en çok etkileyen konulardan biri.

Hayvanlara karşı tutum, bakım ve itina… Kraliyet ailesi mensubu gibi arabalardaki özel bölmeler, özel taşıma çantaları, kıyafetler, mamalar ve hatta zorunlu sigorta… Evet evet, yanlış duymadınız her köpeğin zorunlu sigortası, sağlık karnesi var.  Bir köpeğin bir kişiye maliyeti, belki de bir çocuğun bir aileye maaliyetinden fazldır. Buna rağmen, bir çok ailenin köpeği, kedisi… var. Haa bir de, ortalıkta dolaşan başı boş ne bir kedi, ne de bir köpek var. Caddelerde başıboş gezen hiçbir hayvan göremezsiniz.

Dünyada aç açık gezen bunca insanı, bunca çocuğu düşününce; onlar adına, içten içe Avrupa’da, özellikle başta köpekler olmak üzere bir çok evcil hayvanın yaşam standartlarını ve lüksünü bir an kıskanası geliyor.

Paylaşın herkes okusun ;

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir