BOŞ TENEKEDEN ÇOK SES ÇIKAR
Faydalı bir iş üretmek yerine ağzı olanın konuştuğu ahir zamanlarda geçiyor ömrümüz. Bilmem kaç bin yıllık bu mavi gezegende kaç milyon insan gelmiş geçmiş ama bildiğim bir şey varsa iş üretmek yerine laf üretenlerin çağına düşmüş olduğumuz gerçeği.
Yazmayayım, susayım diye kontrol altında tutmaya çalıştıkça zihnimi, ellerimi, sinirlerimi bir yay gibi geren haberler, sosyal medya paylaşımları damarıma basmak için yarışıyor; artık yapacak bir şey kalmadı, yazıyorum işte.
Yazıyorum, silip tekrar yazıyorum… Tekrar silip tekrar yazıyorum… Niye mi? Siz anladınız onu, her bir kelimeyi törpüleyip, imbikten geçirip damıtabilmek için. Yoksa kendime yakıştıramayacağım sözcükler dökülecek klavyemden satırlara, korkuyorum… Yoksa eleştirdiğim seviyesiz, biteviye insanlar gibi olacağım çekiniyorum. Ya sabır, ya sabır Allah’ım…
Muhteşem bir başarıya imza atan,(sultan değil!) cumhuriyetimizin aydınlık yüzlü, güçlü, azimli, yürekli, vatanperver genç kadınlarının adlarını karalamak için uğraşan yaratıklar (kusura bakmayın uygun başka bir sözcük bulamadım!) her zamanki gibi klavye başı şövalyeliği ile sadece dâhil oldukları yaratıklar arasında ön saflara geçmeye çalışırken susmaya çalışıp deve kuşu gibi başımı kumun altına sokmaya da gönlüm elvermedi…
Türkiye Cumhuriyetinin altın kızları, alınlarının teriyle suladıkları emeklerinin sonucunda kaldırdıkları kupayla ülkelerinin/ ülkemizin adını, dünya spor tarihin sayfalarına, üstelik cumhuriyetimizin 100. yılında altın yaldızlı harflerle kaydettirmişlerken onlara çamur atanları izlemekle yetinmek olmazdı.
Hoş zaten herkes bilir, altına çamur atsan yine altındır, değeri kaybolmaz ya, olsun içimde kalmasın ben yine yazayım dedim. A Milli Kadın Voleybol Takımımızın her bir ferdi, Türkiye Cumhuriyetinin altın kızı artık, bu gerçeği kimse değiştiremez. Onlar, tarih sayfalarında her daim parlayacaklarken bir baltaya sap olamayıp oraya buraya saldırmaya çalışan cahil insanların da tarihin dipsiz kuyularına prangalanıp sonsuza dek orada kalacaklarını da herkes biliyordur herhalde.
Atalarımız ne demiş boş tenekeden çok ses çıkar. O hani ileri geri twitler savuranlara itibar etmeyin, görmezden gelin, sükûnetle karşılayın onları, çıkardıkları boş seslere itibar edip cevap verdikçe tenekeden çıkardıkları sesleri, senfoni sanan o ne idiği belirsiz nebatları, pardon yaratıkları kendi hallerine bırakın…
Oh be böyle düşünüp yazdıkça benim zihnimde rahatlamaya başladı şimdi. Baştaki sinirimden eser kalmadı. Tabii ya, kâale almayın, bir şeyi eleştiren kişinin önce eleştirdiği konuda bir bilgisi olmalı. Hiçbir vasfı, hiçbir konuda başarısı olmayan insanlar “boş yaptıkça!” ciddiye alırsanız onlar da kendilerini bir şey sanıp daha da çok konuşurlar. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
Hani Mevlana’nın da dediği gibi “Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek bir cevabım var. Lâkin bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye.” o misal!
Üzerinde yaşadığınız toprakları bize vatan kılan, canı ve kanıyla bedel ödeyerek kurduğu ülkeyi muasır medeniyetler üzerine çıkarmayı amaç edinen bir Ata’nın torunları, bugün alınlarının teriyle kazandıkları büyük bir başarıyı ülkelerine armağan ederken, takım ruhundan bihaber ipe sapa gelmez zatlara, milli ruhu Milli Marşını okurken ağlayarak yüreğinde hisseden, doğup büyümediği topraklar için terinin son damlasına kadar mücadele eden, kişisel tercihleri ile değil başarıları ile gündem olmayı hak eden muhteşem cengâver bir takımın önünde de saygıyla eğilin. O ruha eremiyorsanız da çenenizi kapatıp oturun. Başka diyecek bir sözüm yok!
Unutmayın her koyun kendi bacağından asılır. Kişinin özel hayatı günahıyla sevabıyla kendine aittir. Kimseyi ilgilendirmez. Siz önce dönüp kendi ….nuzdaki söküğe bakın!
Not: Bu takımdaki sporcuların özel hayatlarına dair yaptığınız yorumların yarısını dindar geçinen pedofillere, sapıklara yapsaydınız keşke!!!
A MİLLİ KADIN VOLEYOL TAKIMIMIZI YÜREKTEN KUTLUYOR, DAHA NİCE BAŞARILARA DİYORUM…
