KİFAYETSİZ MUHTERİSLER

Kilim Gazetesi – Baden Württemberg – Mayıs 2020

Gün geçmiyor ki cahil insanların cehaleti yüzünden bir sıkıntı yaşanmadan geçilsin şu dünyada.


Türk Dil Kurumu, cahil kelimesini öğrenim görmemiş okumamış; belli konuda yeterli bilgisi olmayan kimse olarak tarif ediyor. Tabii okumuş cahil de yok değil ama!

Şüphesiz bilgi sonsuz ve sınırsız ama önemli olan en azından, ihtiyaç duyulanı öğrenip hayat boyu da bu öğrenmeye devam edebilmekle alakalı. Yani ille de büyük büyük okullar okumak gerekmiyor cahil olmamak için. Hele de günümüzde!


Atalarımız, “Cahil olan cesur olur.” demiştir. Peki, neden böyle bir şey deme gereği hissetmişler? İşte bunu, Justin Kruger ve David Dunning adlı iki psikoloğun ortaya attıkları bir tezle nasıl açıkladıklarından bahsetmek istiyorum bu yazımda size. Zira bu tez, durumu o kadar güzel açıklığa kavuşturmuştur ki bu iki psikoloğa Nobel Ödülü bile kazandırmıştır.


Bu iki bilim insanı, Cornell Üniversitesi’ndeki öğrenciler üzerinde yaptıkları testlerin sonucunda çarpıcı sonuçlar elde etmişler. Buna göre:


-Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.


-Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.


-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.


-Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.


-“İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan ‘niteliksiz’ kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür!


-Ancak bu ‘cahillik ve haddini bilmeme’ karışımı davranış biçimi mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur. ‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür.


Yani ‘kifayetsiz muhterisler’  diyebileceğimiz cahil insanlar her zaman her yerde hızla yükselirler!


Literatüre “Kruger-Dunning Sendormu” olarak giren bu tezin sonuçları gerçekten de çok düşündürücü. Peki eğer eğitim, kişide istendik davranış değiştirme ya da oluşturma süreci ise ortalıkta dolaşan ve eğitimli olduğunu savunan bu kifayetsiz insanlar neden bu kadar çok?


Aslında onların sayısı çok değil ama nitelikli insanlar yeterince hırslı olmadıkları için görünür olamıyorlar. Zira gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar, hem çalışma hayatlarında hem de güncel yaşantılarında, gereğinden fazla alçakgönüllü oldukları için öne çıkamıyorlar. Yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmadıklarından, kıymetlerinin bilinmesini bekliyorlar. Tabii bu esnada kırılıp kendilerini daha da geriye çekiyorlar. Zira çoğunlukla onları anlayacak nitelikte insanlar da olmuyor etraflarında. Ve belki de ‘ihtiras eksikliği’ ile kabuklarına çekiliyorlar. Böylece meydan, işinde çok iyi olduğuna inanan niteliksiz kişilere kalıyor, kifayetsiz muhterislere. Kültürlerine kitap aramayan bu insanların, bir toplumda artması onların da kendilerinden sonrası için aynı nitelikte, pardon niteliksizlikte insan yetiştirmesi anlamına geliyor.


İşte o yüzden her zaman eğitimli ebeveynlerin, özellikle de eğitimli kadınların bir toplum için ne kadar önemli olduğunu savunuyorum yıllardır. Zira çocuğu yetiştiren anne – baba eğer nitelikliyse yetiştireceği çocuklar da aynı derecede nitelikli oluyor. Aksi durumda da elbette tersi! Sonra cehaletinin farkında olmayan cahil insanlarla dolup taşıyor dünya. Günden güne artarak…


Ve gerçekten en kötü olansa insanın kendi cehaletinin farkında olmamasıdır! Hele de bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir çağda cahil kalmaksa zoru başarmaktan başka bir şey olmasa gerek!


Yaşadığımız şu zor günlerde bilginin, ilimin, bilimin ne kadar önemli olduğunu anlayamayan kifayetsiz muhterislerden Allah, hepimizi korusun!
Sağlıcakla kalın…

Paylaşın herkes okusun ;

1 yorum “KİFAYETSİZ MUHTERİSLER”

  1. Bünyamin Çetinkaya

    Garip değil mi yine insan tersini yaptı zor olanı seçti ve cahil kalabilmek için ne gerekiyorsa onu yaptı, yapıyor.

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir