ÖZÜR DİLERİZ ATAM!

               Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu ve umutlu olsun…

Yaşasın cumhuriyet!

Mutluyuz, gururluyuz cumhuriyetimiz 100 yaşında!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye’m!

Ne güzel sözler bunlar, gerçekten ne büyük bir gurur ve mutluluk bizim için. Özgür ve çağdaş bir millet olmanın, insanca yaşamanın, sürü psikolojisinden çıkıp kendi kimliği, kişiliği, fikri ve görüşleri ile ait olduğu toplumda gerçek bir birey olarak insan olarak var olmanın adı çünkü cumhuriyet.

Birlik ve beraberlik içinde verilen muhteşem bir milli mücadelenin sonunda, devrimlerle döşenen aydınlık bir yolda, büyük önder Atatürk’ün liderliğinde az zamanda büyük işler başaran bir milletin torunları olarak bugün hâlâ özlemle sadece geçmişi yâd ediyor, gelecekten aynı umutla bahsedemiyorsak az zamanda başarılan o işleri anlatamamış bugün insanlara hâlâ onu anlatmaya, kavratmaya çalışıyorsak orda durun, bir sorunumuz var!

Geçen koca bir yüzyılda hâlâ cumhuriyeti, Atatürk’ü ve onun çağdaş bir ülke olma fikrini kavrayamamışsak hem de çok büyük bir sorunumuz var!

Çünkü Atatürk’ü ve cumhuriyeti anlamak demek; hamaset dolu sözlerle ortalıkta gezip yüzünü geçmişe dönmek demek değil, geçmişten aldığı derslerle hep ileriye daha ileriye bakmak demek.

Çünkü Atatürk’ü ve cumhuriyeti anlamak demek; hurafeden, bağnazlıktan, yobazlıktan uzaklaşıp bilimin, kültürün, sanatın, eğitimin aydınlığında, modern, aydın, hür insanlar demek.

Çünkü Atatürk’ü ve cumhuriyeti anlamak demek; ayrışmadan kaynaşmak, ortak hedefe farklı yollardan gidebilmeyi başarmak demek.

Çünkü Atatürk’ü ve cumhuriyeti anlamak demek; farklı sesleri ve renkleri aynı harita üzerinde barış ve kardeşlikle harmanlayarak çok sesli şarkı ve türküler söyleyebilmek demek.

Çünkü Atatürk’ü ve cumhuriyeti anlamak demek; geçmişi unutmayıp olduğu yerde saymadan hep ileriye daha ileriye bakmak demek.

Bugün, cumhuriyetin ilanından tam 100 yıl sonra, geri dönüp kat ettiğimiz yollara baktığımda varmamız gereken hedefin çok gerisinde olduğumuzu görüyorum. Kat etmemiz gereken yolu belki de yarılayamamış olmanın üzüntüsü içinde, içim biraz da buruk kutluyorum doğum gününü Türkiye’m.  

İnan, o hamaset dolu sözlerle bu satırları tamamlamayı çok arzu ederdim ama sana kocaman bir özür borcumuz var Ata’m!

Mesela; Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i …  omuz omuza aynı siperde mücadele vererek kurduğunuz bu cumhuriyetin yüzüncü yılını, yine birlik ve beraberlik içinde omuz omuza karşılayıp kutlayamadığımız için.

Mesela; kadınlara verdiğin hak ve özgürlükleri ne erkekler ne kadınlar  olarak tam anlayamadığımız, kıymetini bilemediğimiz için.

Mesela; kılık kıyafet devrimi ile özgürleştirdiğin bir milletin, sırf ebatları yüzünden taşıdığı milli formaya bile saygı duymayıp karalamaya çalışan ruhsuz insanların sayılarının giderek artmasına müsaade ettiğimiz için.

Mesela; geleceğin büyükleri olarak gördüğün, bayram hediye ettiğin mini mini çocukları istismar edenleri, küçücük kız çocuklarını okula göndermeyip evlendirmeye kalkanları hâlâ cezalandırmayıp yaptıklarını normalleştirdiğimiz için.

Mesela; yazdığın hitabede geleceği emanet ettiğin gençlere hak ettikleri eğitim öğretim hayatını, iş güvencesini vermediğimiz, onlara özgürce yaşam alanı sağlayamadığımız için.

Mesela; yaşlılarımıza gerekli imkânları sunup yaşamları boyunca çalışarak ülkeye sundukları hizmetlerin sonucunda hak ettikleri yaşama kavuşma imkânını onlara sunamadığımız için.

Mesela…

Artık sayamayacağım.

Sadece özür dileriz Ata’m.

Cumhuriyetin 100. yılında doğru dürüst kenetlenemeyip böyle büyük bir coşkuyu paylaşmaktan bile aciz kaldığımız için özür dileriz.

Seni ve cumhuriyeti çocuklarımıza, gençlerimize gerektiği gibi anlatamadığımız, cehaletin, tembelliğin, aymazlığın ve liyakatsizliğin yüceltilmesine sessiz kaldığımız, cumhuriyetin 100. yılında cumhuriyeti gerektiği gibi taçlandıramadığımız özür dileriz…

Ama senin de dediğin gibi umudumuzu yitirmek yok! Bu ülke bizim, bu vatan, bu bayrak bizim yılmadan bilimin, sanatın, edebiyatın… ışığında çağdaş bir geleceğe, açtığın yolda, gösterdiğin hedefe hiç yılmadan, umutla ve cumhuriyetle devam edeceğiz.

Dilerim yeni yüzyıl ülkemiz için aydınlık, çağdaş, barış ve kardeşlik dolu bir yüzyıl olsun…

Tüm kalbimle CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU VE UMUT DOLU OLSUN…

Nice yüzyıllara…

      Başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyetimizin kurulmasında emeği geçen tüm büyüklerimize rahmet o günden bugüne cumhuriyetimizi hakkıyla taşıyanlara minnetle…

 

Paylaşın herkes okusun ;

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir