SİLKELEN EY MİLLET!…
– Son yolculuk…
– Yan yana tabutlar…
– Ölümün soğuk yüzü…
– Şehitlik…
– En yüce mertebe…
– Ya geride kalanlar?…
– Analar, babalar, yâr, evlat…
…
Kelimelerin manasını yitirdiği, hükümsüz kaldığı, akan kanlar karşısında bizim kanımızın donduğu an… Keşke kanımız yerine zaman donsa!… Keşke, yaşananları bir film gibi geri sarsak!… Keşke!… Keşke!…
Elbette, canımız feda vatana…
Elbette, kanımız kurban olsun rengini verdiği bayrağa…
Elbette, sözümüz var Ata’ya…
Elbette “Ölmek var, dönmek yok!” vatan uğruna…
Lakin bu kadar ucuz olmamalı hayatlar… Dik durulacaksa eğer, mücadele edilecekse vatan uğruna; birlik beraberlik içinde sergilenmeli bu onurlu duruş. Çünkü tek yürek, tek bilek olmayı yüreğinde taşıyor bu ulus… Bir silkelense, önünde esas duruşa geçer dost, düşman… Bir silkelense, tarihin derinliğinden bir “Eyyy…” çekse… Tozu dumana katar bu millet…
Gelin görün ki sanki kış uykusunda insanlarımız. Bir tarafta vatanı bekleyen asker, polis… ; diğer yanda gece âlemlerinde dünya yansa umurunda olmayan bir gençlik!… Hepsi bu vatanın evladı… Hepsi bu bayrağın kutsalı…
Yaşananları esefle izlerken, bu umursamaz tavırları yakıştıramıyorum Türk insanına… Televizyonlar, müzik programları, diziler, vur patlasın çal oynasın yayınlarına devam ederken, ülkede olup bitenden habersiz hatta daha kötüsü haberi olduğu halde duyarsız bu nesil kimin nesli ,diyesi geliyor insanın!…
Ortak bir duruş bile sergileyemeyen bu millet, sadece sosyal medyada birkaç yorum yazarak görevlerini ifa ettiklerini sanıp, sorumsuz hayatlarına devam ediyorsa burada çok ciddi bir sorun var demektir. Endişe içinde olunacak, Türk Milletine yakışmayan bir durum.
Eskiden komşu evde cenaze varsa radyosunu, televizyonunu açmayıp yas tutan insanlar; çatır çatır şehit verdiğimiz günlerde bile, tabir yerindeyse dans edip eğlenmeye devam edebiliyor ne yazık!…
Hem toplumsal hayatın gereklerinden hem siyasetten hem de insanlıktan nasibini alamayan insanların yaşadığı kalabalık bir güruh olduk… Okumaktan, sormaktan, araştırmaktan uzak, anlamsız yaşantılar içinde; sayılı günlerini en iyi şekilde doldurmaktan öte kaygısı olmayan bencil, ruhsuz, sorumsuz insanlar topluluğu… Millet olmaktan uzaklaştığımızın farkında olmadan, bir milletin hem de Türk Milleti’nin mensubu olduğumuzu unutarak yaşayan insanlar topluluğu…
Yitirdiğimiz duygular, bizi biz olmaktan çıkarıyor… Silkelen ey millet!… Hani sevinçte ve kederde bir olmak vardı?!…