“Hiç kimse ten renginden, geçmişinden ya da dininden dolayı bir diğerinden nefret ederek dünyaya gelmez! İnsanlar nefret etmeyi öğrenirler ve eğer nefreti öğrenebiliyorlarsa o zaman onlara sevmeyi de öğretebiliriz…” NELSON MANDELA
Sevmeyi öğrenmek…
Sevmeyi bilmemek…
Sevgi yoksunu olmak…
Ne büyük bir talihsizlik, sevgiyi bilmemek, sevmenin tadına varamamak, sevmemek ve sevilmemek… Sevginin ruhu okşayan, ferahlatan, huzur ve güven veren sıcaklığını hissedememiş insanlar için çok üzülmüşümdür hep. Acı, çok acı bir durum… Ne yazık ki dünyanın acı gerçeği olma yolunda, korkunç hızla büyüyen bir tehlike… Evet, evet tehlike…
Sevgisiz büyüyen çocukların, sevgi yoksunu toplumlara dönüştüğü bencil insanlar topluluğunun artması büyük bir tehlike aslında. Bencil diyorum, sevmeyen insan ben merkezli olur, özveriyi, hoşgörüyü, dostluk ve kardeşliği bilmez. Karamsar olur, dünyaya bakışı endişe dolu, tedirgin olur. İnsanlardan her tür kötülüğü beklediği ve güven duygusunu geliştiremediği için saldırgan olur…
Güney Afrika’daki kabilesince “Madiba” (birleştirici) olarak anılan Mandela, sahip olduğu vizyonla aslında kendi kabilesindeki misyonunun ötesinde dünyaya çok güzel mesajlar vermiş bir insan. Dünyadaki bütün renkleri bir yelpazede toplamayı başarmış, bu uğurda gözü pek mücadele etmiş, bildiği doğrulardan taviz vermeden yoluna devam etmiş ve azminin sonunda başarıyı yakalamış bir insan.
Nelson Mandela’yı dünya siyasi ve insanlık tarihinin ender önderlerinden biri haline getiren asıl başarısı, 27 yıllık cezaevi yaşamı sonrası intikam ve şiddet yolunu seçmeyerek; beyazın siyaha, siyahın beyaza tahakkümüne karşı duruşuyla, yıllarca süren haksızlık ve adaletsizliklerin yol açtığı kin ve nefreti, sevgi ve kardeşliğe dönüştürebilmiş olmasıdır. Ona değer verildiğini gösteren “Siyah İnci” yakıştırmasının en büyük nedeni de bu olsa gerek.
Mandela’nın hayatı boyunca insana saygı, insan hakları ve özgürlükleri için verdiği onurlu mücadelesi, bugün dünya demokrasi tarihi sayfalarına yaldızlı harflerle yazılmış ve yarının insanlarına rehber olacak, ışık tutacak bir onur kaynağı olmuştur.
Sadece ırkçı beyaz rejime karşı bir hak mücadelesi yürüttüğü için değil, bunu yaparken ülkesini birleştirdiği için, barış çağrısını evrenselleştirdiği için, tüm dünyadaki renkleri tek bir çatı altında toplamaya çalıştığı için istisnai bir isim Mandela. Onun felsefesini anlayan herkes yarın cenazesinde matemle son yolculuğuna uğurlayacak onu.
Barış ve kardeşliğin hüküm süreceği; sevginin, ziyan edilmeksizin değer gördüğü, haksızlıkların, adaletsizliklerin son bulduğu, aydınlık bir dünya dileği ile…