-
SOKAK HAYVANLARI KORUNMALI!
AVRUPADA HAYVAN OLMAK! Türkiye’de son dönemde gündeme gelen sokak hayvanlarının uyutulması yasası, toplumsal vicdanımızı derinden sarsarken, sokak hayvanlarının korunmasına yönelik yasal düzenlemelerin ne kadar yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu konuda daha insancıl ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek yerine, geçici ve acımasız yöntemlere başvurmak, hem hayvan haklarını hem de toplumsal sorumluluğumuzu göz ardı etmek anlamına gelir. Şüphesiz, sokak hayvanlarının korunması, sadece biz yurttaşların, hayvan severlerin değil, tüm toplumun ve yöneticilerin sorumluluğu olmalı. Kanımca ülkemiz, bu konuda Avrupa ülkelerinden ilham alarak, daha insani ve kalıcı çözümler geliştirebilir, geliştirmelidir! Avrupa’da Sokak Hayvanları İnsan Hakları Kadar Önemli! Türkiye’de hayvan hakları konusunu mercek altına alıp değerlendirirken, Avrupa’da bazı ülkelerdeki örneklere bakmak, bu…
-
EĞİTİM ŞART!
Sanmayın ki eğitim sadece okulla ilgili bir kavramdır! Eğitim, okullar açıldığı zaman “Eğitim-Öğretim Yılı” olarak kullandığımız sıradan bir kelimeymiş gibi görünebilir size ama aslında hiç de öyle değil! Öğretim, okuduğunuz okullarla sınırlı bir eylem ama eğitim başka! Zira eğitim, beşikten, mezara kadardır. Tabii öyle olabildiği sürece! Zira beşikten dediğimiz zaman işin içerisine ilk aileler girer ki, gerçekten bir bireyin yetişmesinde aile çok önemlidir. Reşit olduktan sonra da top, bireye geçer, sorumluluk kişinin kendisindedir artık. Düşünsenize, ilk konuştuğunuz kelimeler ve o kelimeleri telaffuz şekliniz tamamen ailenizdeki bireyler gibi. Eğer aileniz aksanlı konuşuyorsa siz de öyle konuşmaya başlıyorsunuz, eğer aileniz “İstanbul ağzı” dediğimiz en doğru Türkçeyi konuşuyorsa siz de, daha doğuştan mükemmel…
-
“NAMUS” KADINLARIN ETEĞİNE YAPIŞMIŞ BİR KERE!
Kelimeler boğazıma dizildi, satırlara düşmüyor… Elim yazsa dilim dönmüyor, dilim dönse zihnim ikrar etmiyor, edemiyor… İnsan diyemeyeceğim bu iki ayaklı yaratık için ne desem kâr etmiyor! Şeytanın vücut bulmuş hali! Haberi duymayan yoktur herhalde. Bağcılarda yıllarca çocukları tehditle, şantajla korkutarak taciz eden şahsiyetsizden bahsediyorum. Adaletini yitirmiş dünyada adalet arayamayan, korkutulup susturulan, kamera kayıtları ile duvarlara yazılan kâğıtlardaki direktiflerle sindirilen el kadar çocukların hayatını karartan bir mahluktan bahsediyorum. Adalet… Neredesin ey adalet! Bu iki ayaklı yaratığın 2009 yılında bir çocuğa yönelik istismar suçuyla yargılanıp delil yetersizliği gerekçe gösterilip “Çocuğun beyanı soyuttur!” denilerek beraat ettiren adalet. Ne oldu bak, gördün mü şimdi? Düşünsene bu herif, o zaman ceza alsaydı, bunca çocuk bunca…