-
LÂL Ü KELÂM
Kelimeleri tutsak cümleler ülkesinde yol almaya çalışan kalemşorlar gibiyiz. Meczuplar ülkesinde yel değirmenleri ile savaşıyoruz. Alegorik şemsiyelerin altına saklanıp paratoner görevi yapan sözcüklere tutsak ettik belki de edebiyatımızı. Yazın dünyasının mahremiyetine kurban edilen nice yazılar, sancılı edebiyata gebe duygu ve düşüncelerle yoğurduğu nice kıymetli eserleri saklarken bağrında, kelepçelenmiş çığlıklarını işitiyorum zindanlara prangalanmış cümlelerin. Kutsanmış kadehlerde sunulan meyin eşliğinde meşk eden kalemler lâl olmuşsa sormak gerekmez mi “neden?” diye. Zira *bezm-i elestte reva mıdır sakinin kelam-ı aşkı sunmasını engellemek, zindanlara mahkûm etmek ruhların derinliğinden kopup gelen serzenişleri gizlemek? Hâşâ ayıpsa aşikâr etmeyiz, lebdeğmez değil ya, mühürleriz iki lebin arasına, yüreğin salıverdiği **sitayiş dolu sözcükleri duymasın, bilmesin kimse diye. Lakin hâşâ, adaletse…