-
KORKMA!
KİLİM GAZETESİ, BADEN-WÜRTTEMBERG, MART 2021 Milli Şairimiz Mehmet Akif’in tam bir asır önce “Korkma!” diye seslenerek başladığı manzumeyi, bugün hâlâ aynı iştiyakla aynı onur ve gururla okumanın hazzıyla Millî Marşımızın 100. Yaşını kutlayarak başlamak istiyorum satırlarıma. O muhteşem dizelerin sahibi Mehmet Akif Ersoy’un deyişiyle “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” temennisini sürdürerek devam etmek istiyorum. İstiklal Marşımız, hem söz hem şiir kalitesi açısından dünyadaki hiçbir marşla kıyaslanamayacak kadar kuvvetli ve zengin anlamları derininde barındıran bir şiirdir. Akif’in kelimeleri seçme ve kullanmadaki başarısı şiirin derinliğine derinlik katarak onun ulvî manasını daha da kutsamıştır. Onu gerçek manasıyla anlamak, ancak onun içindeki söz ve söyleş inceliklerine vakıf olmak, kaleme alındığı zamanı…
-
BEN EZELDEN BERİDİR HÜR YAŞADIM, HÜR YAŞARIM
“Allah, bir daha bu millete bir İstiklâl Marşı yazdırmasın!” MEHMET AKİF ERSOY Türk Ordusunun, koca bir milletle yekvücut destan yazdığı yıllardı. 1921 yılında yenilen düşman, daha büyük güçlerle Ankara’ya saldırı hazırlığındaydı. Artık Ankara semalarına, düşmanın top sesleri düşüyordu. İşte gelin, tam o günlerde İstiklal Marşı’mızın doğuşunun o sancılı sürecini ve Mehmet Akif Ersoy’u bize anlatan büyük edebiyat tarihçimiz Nihat Sami Banarlı’dan dinleyelim: “İstiklâl günlerinin büyük ümitsizlik anlarına tesadüf eden bazı geceler, kulaklarında top seslerinin akisleri olduğu halde marşın mısraları üzerinde çalıştığı olurdu. Düşmanla çarpışan ordumuz belki bir bozgun tehlikesi geçiriyordu… Fakat Akif, inanmış adamdır: son ocağı sönmeden zapt edilemeyecek bir Türk vatanına ve son neferi ölmeden bayrağı yırtılamayacak…