• Eğitim,  Köşe Yazıları

    ÖĞRETMEN

      “Ve karanlıkla mücadele edecek meşalelerimizi ellerimizden bırakmak bize yakışmaz…” Dil ve Edebiyat öğretmenlerimle aram hep iyi olmuştur. Hem edebiyata hem yazı yazmaya hem de farklı dilleri, kültürleri tanımaya olan merakımdan olsa gerek. Lisede istemediğim halde matematik bölümü okusam da (O yıllarda, notları yüksek öğrenciler sayısal bölümlere devam etmek zorunda bırakılırdı.) üniversite sınavında tercihlerim hep sözel bölümlerden yana olmuştu. Sınav sonuçlarımız açıklandığında çok mutluydum. Sevdiğim bir alanda eğitim almaya hak kazanmıştım. Edebiyat öğretmenim “Hangi bölümü kazandın?” diye sorduğunda nasıl gururla “Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği” dediğimi hiç unutmam. Ama asıl, öğretmenimin verdiği cevap aklımdan hiç çıkmaz: “Başka kazanacak bölüm mü yoktu!” Ve ardından hissettiğim hayal kırıklığı… O zamanlar öğretmenimin ne…

  • Genel,  Köşe Yazıları

    ALNIMIZDA BİLGİLERDEN BİR ÇELENK

    Bir toplumun en büyük düşmanı cehalettir. Bilgiye aç insanlar, doğru bir şekilde doyurulmazsa gelişememiş, geri kalmış, karanlık ruhlu toplumlar oluşur. Beynin açlığı midenin açlığına benzemez! Çünkü eğitilmemiş zihinlerin çobanı olmak kurnaz tilki ve acımasız kurda düşer. Öğretmen, çağlar boyu bilginin timsali, ilimin ışığı, insanın kıymetlisi olmuşsa zihnini besleyip büyüttüğü insanlar, söndürdüğü karanlıklar buna mukabil yaktığı binlerce ışık sayesinde olmuştur. Aydınlattığı her bir zihinle ülkenin ışıltısına can, parıltısına yepyeni bir renk kazandıran bir öğretmeni daha fazla ne mutlu edebilir ki? Öğretmenine dolayısıyla eğitime hak ettiği değeri vermeyen toplumlar, karanlıkların esiri olmaya mahkûmdur. Biz, aldığımız eğitimle “Bana bir harf öğretenin bin yıl kölesi olurum.” diyen bir peygamberin yolundan “Öğretmenler, yeni nesil sizlerin…

  • Genel,  Köşe Yazıları

    DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ

    Ceyhun Atıf Kansu, “Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya” derken, aşkla çarpan bir kalbin sesini dinliyordu bütün ülke. Öğrencilerine aşkla bağlı, öğretme aşkıyla çarpmış bir kalbin son vuruşlarını onu dizelerinden dinletiyordu bize. Aşkın, yeryüzünde tecelli etmiş yüz bin halinden birini dinliyorduk belki de sessizce. Çünkü öğretmenlik, aşkın en saf, en katıksız, en duru hallerinden biridir hatta en birincisidir. Bulanık bir zihni berraklaştırmanın, henüz açılmamış gözleri açmanın, ana kucağı sıcaklığının yoksunluğunu hissettirmemenin, yontulmamış bir kaya parçasını bir sanat eserine dönüştürmenin ve yalnızca bunun hazzıyla var olabilmenin adıdır. Sevgiyi, bilgiyi, görgüyü bir bedene nakış nakış işlemenin, görünmez bir ruha beden; karışık düşüncelere çeki düzen vermenin adıdır. Sevmenin ama katışıksız sevmenin adıdır. Özverinin; Güveni,…