-
FENOMEN
KİLİM GAZETESİ, BADEN-WÜRTTEMBERG, EKİM 2022 Yüzyıllardır aynı hızla aynı vakarla dönen yaşlı dünyamız, üzerinde gittikçe artan yükle birlikte daha kim bilir kaç yüzyıl dönmeye devam edecek. Bu koca yaşına kadar neler gördü neler geçirdi bizim bildiklerimiz, duyduklarımız dışında bilinmez tabii ama keşke ağzı dili olsa konuşsa da öğrensek demeden geçemiyorum. Konuşsa da bu güne kadar özel hayatın mahremiyetini gözler önüne sermeye, soytarılığa, şaklabanlığa, fütursuz hareketlere, seviyesizliğe, bayağılığa, … (kusura bakmayın bu kelimeleri art arda sıraladığım için) bu kadar pirim verilip, mantığın, bilimin sanatın, edebiyatın, felsefenin… bu kadar hor görülüp, değersizleştirildiği bir dönem olmuş mu, olmuşsa o dönemin sonu nasıl bir hezimetle bitmiş sormak isterdim. Evet kızgınım… Bu satırları yazmak için…
-
İZLENİYOR MUYUZ?
KİLİM GAZETESİ, BADEN-WÜRTTEMBERG, HAZİRAN 2021 Gözetim olgusu, insanlığın var olduğu ilk günden beri zaman içinde çeşitli değişikliklere uğrayarak toplum dinamikleriyle birlikte farklı biçimlere dönüşmüş ve hayatımızın en önemli meselelerinden biri olmuştur. Bir hapishane düşünün, ortada bir gözetleme kulesi, içinde bir gözetleyici ve kulenin etrafında arkası görünebilen hücreler olsun. Bu hücreler, kuleden bir ışıkla aydınlatılıyor ve bütün hücreler görünebiliyor olsun. Yani ışığın hücreye vurması ile içerideki siluetler görünebilsin ama hücrelerdeki insanlar hiçbir surette kuledeki kişiyi göremesinler. Bu, gözetleyici, kulede olmasa bile mahkûmların bunu fark edememesi demek. Burada önemli olan hücrelerdeki kişilerin otomatik olarak sürekli gözetlendiklerini düşünerek hal ve hareketlerini ona göre belirliyor hatta kısıtlıyor olmaları, gözetlenmedikleri anda bile kuledeki kişiyi dikkate…
-
PANOPTİKON
Birilerinin sizi sürekli gözetlediğini düşündünüz mü hiç? Peki, attığınız her adımdan haberdar olan bilinmez bir gücün varlığını hissetseniz ne yapardınız? COVİD-19 Salgınından yaklaşık on yıl sonradır. Dünya biraz daha dijitalleşmiş, insanlar daha da bencilleşmiştir. Her şey 2030 yılında Anti-Natalist eylemcilerin bütün dünyada aynı gün gerçekleştirecekleri doğum karşıtı gösteriye, Sağlık Bakanlığının tepkisi sonucu, Ankara Valiliğinin izin vermemesi ile başlar. Tüm engellemelere karşın yine de yapılması planlanan gösteriden bir gün önce, sanal bir gözün kendisini izlediğinden habersiz olan Sağlık Bakanı, attığı bir tweet yüzünden kendi sonunu mu hazırlamıştır? Ya sonra işlenen cinayetler? Cabbar Başkomiser, Ankara’dan Berlin’e uzanan bir maceranın içinde, atılan her adımdan haberdar olan büyük güce karşı, Ankara Emniyeti Cinayet Büro…