• Genel,  Köşe Yazıları

    SIRAT KÖPRÜSÜ

      Filim değil gerçek… Yerküre, üzerinde taşıdığı mahlûkata daha ne kadar tahammül edebilecek bilemiyorum. Ama şunu görüyorum ki; madden, manen, fiilen dumanı üzerinde, suyu ısınmış, her an patlamaya hazır bir gezegen üzerinde yaşıyoruz. Kötünün, kötülüğün, acının, kederin ve dahi ölümün kol gezdiği bu mavi gezegenin artık rengini yitirdiğine, solduğuna, grileştiğine tanıklık ettiğimiz bir dönemde yaşıyor olmanın teessürü ile sızlıyor yüreklerimiz. Yalan dolan, entrika, riya… Maskelerin bile gizleyemediği kapkara yürekli insanlar. Hırsın, tamahkârlığın ve dahi şerrin kölesi zihinler ve onların hizmetkârı bedenler. Sanki dünya dönmekten vaz geçmiş, seri olarak, tek tip imal eden bir fabrika misali bu yürüyen heyulaları üretip üretip salıveriyor yeryüzüne. En büyük gıdası; şiddet, terör, savaş ve kan…