THEMİS ve JUSTİTA
Themis… Bir elinde terazi, bir elinde kılıç tutan, gözleri bağlı bakire bir kadın… Kılıcı, terazisi ve gözlerinin kapalı oluşu hukukun evrensel ilkelerine dayandırılan “Themis”, Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia’nın kızı olan adalet ve düzen tanrıçasıdır. İlahi adaletin tecessümüdür yani.
Adalet ve düzeni temsil eden Themis, elindeki terazi ile adaleti ve bunun dengeli şekilde dağıtılmasını, diğer elindeki kılıç ile adaletin keskinliğini simgelemektedir. Kadın ve bakire oluşu bağımsızlığını, gözlerinin bağlı olması ise tarafsızlığını simgeler (adalet dağıttığı kimseleri görmesin, taraflı davranmasın). Buradan da anlaşıldığı gibi Themis insanların özlem duyduğu ve olmasını istediği bağımsız, tarafsız, adaletin dengeli şekilde dağıtıldığı, caydırıcılığı olan hukuk düzeninin ifadesidir.
Adaleti temsil eden diğer kahraman olan Justitia ise bir Roma tanrıçasıdır. O, Themis’ten sonra ortaya çıkan Roma Hukukunun temsilcisidir. Onun da gözü aynı nedenlerle bağlıdır. Onun da elinin birinde bir terazi bulunur, bu teraziyi yukarı doğru kaldırır, sanki her an bir şeyler tartmaya hazır gibidir.
O, hangi kefeye hak ve hukuk yerleştirdiğinde adalet yerini bulur diye düşünür. Öteki elinde bir kılıç tutar, çünkü adaleti uygulamak için gerektiğinde duygulardan arınmış kesin bir tavır takınmak gerekir. İşte bu simgelerle Justitia da yüzyıllardır bütün dünyada adalet dağıtmaya devam ediyor.
Avrupa’daki Justita’lar’ın gözleri bağlıdır. Ülkemizde ise adalet dağıtan Türk Justitia`nın gözleri tıpkı Amerika’daki Justita gibi açık?…
Ama yıllardır tartışılan bir soru vardır bu Justitalarla ilgili… Adaletin sembolü olan bu tanrıçaların gözleri açık mı olmalı kapalı mı?… Themis ya da Justita, gözleri bağlıyken kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu nasıl görüp de adalet dağıtacak?
Aslında sembolik olarak gözlerin bağlı olduğu heykellerdeki gözbağının temsil ettiği anlamdır önemli olan. Gözü kapalı değerlendirmedeki kasıt; yargıcın kimseyi tanımamasıdır. Zira yargıcın, yargıladığı kişiyi tanıması halinde, insani bir duygusallıkla iltimas geçmesi tehlikesidir adaletsizliği doğuracak olan. Yoksa yargıç, olayların gerçeklerini araştırmasın, somut gerçekliklerin peşine düşmesin, failler hakkında bilgi edinmesin gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır bu körebenin altından.
Keşke adalet hep şaşmaz bir terazinin, kefelerinde ince bir ayarda işleyebilse… Bizler de adaletin gözü açık mı kapalı mı tartışmasını yapmak zorunda kalmasak!…
Semboller olduğu gibi adalet de olması gerektiği gibi kalsa; bizler de yapmamız gereken diğer önemli işlerle uğraşıp “İnsanlığa nasıl daha fazla faydalı olabiliriz?” sorusuna cevap bulmaya çalışsak?…
Adil ve demokratik bir dünyada, birbirimizle değil de geleceğimizle uğraşsak… Barışın, dostluğun, insanlığın hüküm sürdüğü ülkelerde bencilliklerden arınmış, maddiyat yerine maneviyatı güçlü insanlar olabilsek…