Daha üç gün önce Kayseri’de meydana gelen trafik kazasında buzlanma nedeniyle devrilen otobüste 21 kişi ölmüş, 29 kişi yaralanmıştı. Yaralar sarılmadan yeni bir kaza haberi düştü yeni ocaklara… Bu sefer Van’dan Ankara’ya giden yolcu otobüsü, Sivas-Ankara karayolunda buzlanma nedeniyle kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı. Sonuç 9 kişi ölü, 38 kişi yaralı…
Her seferinde haberin detaylarına bakınca karşımıza çıkan hep aynı ifadeler ne yazık ki: Kabak lastik, uykulu şoför, buzlanma, dikkatsizlik…
Kutba yakın yaşayan ülkelerde bile kar ve buz yüzünden bu kadar can kaybı ile karşı karşıya kalınmadığı düşünülürse sorunun vahametini anlamak hiç de zor olmayacaktır. Sorun belli, çözümü belli ve biz tedbir almayı reddederek aynı hataları yapmakta ısrar ediyoruz.
İyi ama neden???…
Neden insan hayatı bu kadar ucuz bu ülkede?!… Haberi okurken 3- 4 numaralı koltuklarda çocuğu ile oturan bir bayan yolcunun ifadesinden içim ürperiyor. Diyor ki “Ben şoförün uyukladığını fark ettim. 155’i arayıp ihbar etsem mi diye içimden geçmedi değil. Sonra şoför değişti sevindim. Ama bir süre sonra fark ettim ki direksiyona geçen şoför de uykulu. Zaten çok kısa aralıklarla değiştiler, o sürede dinlenmesi mümkün değildi.”
Bu ifadeler dikkatle değerlendirilmeli bence. Bu kazaların suçlularına çok ciddi cezalar verilmeli. Elbette ki kaybolan canları yerine getiremeyecek bu ama en azından yeni can kayıplarına mahal vermemek adına çok ciddi, caydırıcı tedbirler alınmalı.
Otobüs firmalarında denetimler artırılmalı, firma sahipleri ellerini vicdanlarına koyarak daha büyük bir ciddiyet ve titizlikle işlerini takip etmeli. Yalnızca bununla da kalınmamalı; yolcu bilet aldığı otobüsün şartlarından emin olmak için tek tek sormalı şirkete; lastiklerin durumunu, şoförleri, alınan güvenlik tedbirlerini…
Maalesef bizde kendi işini kendin takip etmelisin. Çünkü ne yazık ki sorumluluk sahibi insanların nesli ülkemizde büyük bir hızla tükenmekte…
Dönüp dolaşıp yine aynı noktaya geliyoruz her şeyin başı eğitim. Başımıza ne geliyorsa cehalet ve tembellikten geliyor.
Direksiyon başında uyuklayan şoför, taşıdığı onlarca insanın sorumluluğunu bilemeyecek kadar cahil… Firma sahipleri, üç kuruş kar peşinde o otobüsleri o lastiklerle bu hava şartlarında yola gönderecek kadar cahil… İnsanlarımız da soluksuz karşısındakilere güvenecek kadar sorgulamaktan, araştırıp incelemekten aciz!… Ne yazık ki şu anda görünen tablo bu!…
Hatta bu kaza, ölüm, cinayet, tecavüz olayları toplumumuzdaki insanlar tarafından o kadar kabullenilmiş ki bu kadar hayati olay; siyaset ve magazin haberlerinin ardına düşmüş durumda.İnsanlar, filim izler gibi bakıp “vah vah!” deyip geçiyor sadece. Taa ki kendi başlarına gelene kadar….
Tabii ki kimsenin başına gelmesin. Ama başka türlü işin ciddiyetini anlamaz olmuşuz. “Kim ,kiminle, nerede ne yapıyor?…” daha önemli çünkü!…
Toplumsal, siyasal, sosyal olaylar karşısında üç maymunu oynayan bir millet olmuşuz çoktan. Görmüyor, duymuyor, konuşmuyoruz…
İşte sırf bu yüzden; lütfen daha duyarlı, daha sorumlu, daha bilinçli ve daha vicdanlı bir toplum olalım diyorum. En önemlisi daha eğitimli olalım; okuyalım, bilmiyorsak soralım, öğrenelim.