VAHŞET, İLKELLİK VE MODERN DÜNYA

Hani insanlar yaşlandıkça çocuklaşırmış ya acaba dünya da yaşlandıkça  insanlar yeniden  ilkelleşiyor mu?…

Medya’da yazılan, çizilen haberlere baktıkça bunca gelişmeye bunca teknolojiye rağmen insanların vahşileşmesi hayretler içinde bırakmıyor mu sizleri de?…

Avrupa’nın ortasındaki hayvanat bahçesinde 18 aylık zürafayı, bakamıyoruz diye, küçücük çocukların gözleri önünde öldürüp aslanlara yem eden zihniyetler, kedileri kesen insanlar, evinde ihtiyacı olmadığı halde silah bulundurup çocukların eline verip insanların ölümüne neden olanlar, hunharca işlenen cinayetler kol gezmiyor mu tüm dünyada?…

Bu vahşet, ilkellik değil de nedir sizce?… İlkel çağlarda bile hayatta kalabilme mücadelesi için öldürülen hayvanların günümüzde anlamsız sebeplerden öldürülmesini bilmem siz başka nasıl yorumlarsınız?

Farkında mısınız; dünyadaki açlık, savaş, kıtlık, felaket haberlerini bile evinde patlamış mısır yiyerek, çekirdek çitleyerek izleyen insanlarla doldu dünya… Birileri gidip bu felaketlerin canlı görüntülerini çekerken diğerleri de geçip televizyonlarının karşısına, film izlercesine izliyor yaşanan felaketleri.

Bu mudur insanlık, bu mudur modernlik, bu mudur çağdaş dünya?…

Doğayı, ağaçları, su kaynaklarını bencilce menfaatler uğruna yakıp yok etmek midir modern dünyanın gereği?

Yardım derneklerinin yardım amaçlı topladıkları para ve her tür yardım malzemesini, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak yerine, kendi menfaatlerine kullandığı, kameraları çağırıp yardım ettiğini, insanların gözüne sokarcasına reklamların yapıldığı, yaptığı hayırdan bile menfaat uman insanların etrafımızda dört döndüğü acımasız insanlarla dolup taşan bir dünyadan bahsediyorum.

Ne yazık ki, görünenin ardında aslında gittikçe kirlenen, bencilleşen egoist insanların arttığı bir dünyada, temiz kalmaya çalışan bir avuç insanın mücadelesi, her geçen gün daha da hissedilir derecede tükeniyor, buhar olup uçuyor.

Sevgiler bile yapaylaşıyor, hükümsüzleşiyor aslında ilkelleşen, teknoloji çağında. Yalnızca insanın insana olan sevgisi değil, hayvanlara, doğaya, evrene olan sevgisi de yok olup gidiyor. Hırslarının esiri olan insanlar, salgın bir hastalık gibi artmaya devam ediyor etrafımızda.

Dünyanın sonu senaryoları yazılıp gerekçelendirilmesine karşın, vahşice kirletilmeye devam ediliyor ya, helal olsun insanlığa!

Yakında çocuklarımıza emanet edeceğimiz bir dünya bile kalmayacak!…

Paylaşın herkes okusun ;

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir