YİNE YENİ YENİDEN
KİLİM GAZETESİ, BADEN-WÜRTTEMBERG, OCAK 2025
Koskoca bir takvimi daha bitirdik. Ne umutlarla başlamıştık. Yaşlı dünyamız 365 gün 6 saatlik yolculuğunu tamamlarken acısıyla tatlısıyla, umut ettiklerimiz ve beklemediklerimizle geçen bir takvim yılı. Bir yılı daha geride bırakırken, şimdi yine, yeni, yeniden yepyeni bir yılın ilk gününde yeni bir yolculuğun kapısını aralıyoruz.
Önümüze 365 günlük bir takvim daha konuldu. Bu takvimde, şu anda sadece günleri, ayları gösteren rakamları görüyoruz. Üzerinde yazılı olmayan, bizim adımlarımızla şekillenecek umutlar, başarılar ve güzelliklerle dolu günlerse sırasını bekliyor… Belki yeni yılı, kendi içimizdeki yeniden doğuş gibi hissetmeliyiz. Belki bizi bekleyen zamanın değerini bilerek her günü bir armağan gibi karşılamayı öğrenmeliyiz. Belki de gelecek yıla dair taşıdığımız endişelerden uzaklaşmayı denemeliyiz.
Dünyamızın karmaşası, içinden geçtiğimiz zorluklar ve bireysel hayatlarımızdaki mücadeleler bir yana her yılbaşı bir nefes alma, yeniden başlama fırsatı sunuyor bizlere. Yeni yıl, sadece bir takvim değişimi değil, aynı zamanda kendi içimize dönüp “Ben bu yolculukta neredeyim?” diye kendimize sorma fırsatımızdır.
2024’te dünya, savaşlar, iklim krizleri, doğal afetler, ekonomik dalgalanmalar gibi pek çok sınavdan geçti. Ancak temennim, yeni yıl, tıpkı bir gecenin ardından doğan gün gibi, yepyeni bir başlangıcın müjdesini taşısın. Dileğim, 2025’in sevgi, huzur ve barışla anılacak bir yıl olması. Savaşların sona erdiği, insanların birbirini daha çok dinlediği, anladığı, hoşgörünün, dayanışmanın yükseldiği bir dünyanın vücut bulması… Din, dil, ırk ayrımı olmaksızın barışın, dostluğun, birlik ve beraberliğin hoşgörü şapkası altında buluştuğu harika bir yıl! Neden olmasın!
Bu sadece bir temenni olarak kalmamalı, aynı zamanda hepimizin sorumluluğu olmalı. Çünkü barış dolu bir dünya, sevgi dolu yüreklerde başlar.
Cehaletin son bulduğu, eğitimin ve öğretimin ışığında yükselen; kitaplarla barışık, okuyan ve öğrenen bir dünya hayaliyle de 2025’i karşılayalım. Bilgiye duyulan açlığın giderek arttığı, bilimin ve sanatın yolumuzu aydınlattığı bir yıl olsun bu yıl. Çünkü geleceğin dünyası, bilgiyle güçlenen bireylerin elinde şekillenecek.
Ve kendimize dair:
Yeni yıl, bir yandan geleceğe dair umutlarımızı taşırken, diğer yandan geçmiş yılın muhasebesini yapmamızı da sağlasın. Geride bıraktığımız yılda hangi hayallerimizi gerçekleştirdik, kendimiz için ve etrafımızdaki insanlar için neler yaptık, hangilerini bir sonraki yılın defterine taşıyoruz? Kendimizi tanımak, eksiklerimizi kabul etmek, büyümek, mutlu ve huzurlu olmak için bir fırsat olsun yeni yıl. Şunu unutmayalım ki ancak kendi iç huzurumuzu bulduğumuzda, dünyaya da huzur ve mutluluk getirebiliriz!
Bu yıl, yaşamın bize sunduğu her anı bir mucize gibi görmeyi deneyelim. Sevgiyle, şefkatle, anlayışla ve umutla yaklaşalım hem kendimize hem birbirimize. Çünkü hepimiz bu dünya sahnesinin birer oyuncusuyuz ve bu sahneyi güzelleştirmek bizim elimizde. Perdelerimizi sorumluluklarımızın bilincini yüklenerek açalım yeni yıla ki, umutlarımızı gerçekleştirme fırsatımız olsun.
Hoş geldin 2025! Umutla, sevgiyle, barışla dolu ol; bize yine yeni yeniden başlamanın güzelliğini hatırlat.
Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlıcakla kalın…