ZİRVE

KİLİM GAZETESİ, BADEN-WÜRTTEMBERG, AĞUSTOS 2021

Kartal, ıssız bir yerde yavrusunu eğitiyormuş. Yavru kartal birçok şeyi öğrenmiş ama aklına bir soru takılmış.

Annesine:

“Zirvede olduğumu nasıl anlarım?” diye sormuş.

Annesi:

“Bir gün yalnız kalırsan, zirvede olduğunu anlarsın; çünkü zirve daima ıssızdır.” demiş.

Hayat boşa harcanmayacak kadar kısa, tadını çıkarabilecek kadar uzundur aslında. Tüm mücadele zirveye çıkabilmek, Nirvana’ya erebilmek içindir. Zirvede bizi nelerin beklediğini ise ancak erişebilirsek görebiliriz.

Herkesin zirvesi, kendi boyundan yüksekte bulunan bir noktadadır sanırım. Belki az belki de çok yüksekte ama tüm mücadele, hedefe konan bu zirve içindir hayatta. Çıtayı ne kadar yükseğe çıkartırsak kendimizi o kadar çok zorlarız. Hedef, boyun hemen bittiği noktadaysa, kişi oraya eriştiğinde, monotonluk başlar, zira önündeki hayat ona birçok fırsat sunarken, kişi hedefine erişmiş olmanın hazzıyla daha fazlasını istemeyerek önüne çıkan fırsatları göremeyecektir. Bu nedenle de daha fazla yükselemeyecektir. Hedefe ulaşmanın doygunluğu ile mücadele bitecek, hayat anlamsızlaşacaktır. Mücadelenin bitmesi yerinde saymaktan öte, irtifa kaybını da yanında getirecektir. Bu, aslında kartalın yavrusuna söylediği zirve değildir. Zira erişilen o nokta, aslında birçoğunun geçiş noktasıdır sadece. Asıl zirve hep biraz daha yukarıdadır. En üst noktaya vardığınıza kanaat getirdiğinizde zaten yalnızlık başlar… Oysa ulaşılacak daha üst bir nokta her zaman vardır aslında ama onu da bilmek gerekir.

Tabii tüm bunlar, bir tercihtir. Kişi, kendi zirvesini belirlemekte özgürdür. Ancak hayatta yapılacak bir iş, erişilecek bir amaç varsa bağlı kalınır hayata. Aksi takdirde yavaş yavaş tükenmişlik ve kopuş başlar hayattan.

Önemli olan zamanı iyi kullanabilmektir. Ne istediğini, ne kadar istediğini bilmek, başarabilmek için mücadele edebilmek, etrafına sevgi, saygı ve hoşgörü ile bakabilmektir önemli olan.

Bundan yaklaşık on yıl önce yine Almanya’da, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza sunulan uzaktan eğitim, öğretim kapsamında; Açık Öğretim sınavlarında da görev aldığım o günlerde tanıdım Karaman Amcayı. Karaman Amca, 1936 doğumlu yaşına rağmen dimdik ayakta duran bir adamdı. Bembeyaz sakalı, tıknaz yapısı ile bana eski Türk geleneğindeki; bilge kişilerden birini hatırlatıyordu. Bir tek kopuzu yoktu elinde. Onu her sınav salonunda gördüğümde Dede Korkut Hikâyelerinde okuduğumuz o itibarlı tavrıyla gelip nasihat edecek, hikâyeler anlatacakmış gibi geliyordu bana. Oysa o hep, sınava girmek için geliyordu…

Kendisi ile ilk karşılaştığımda açık liseyi bitirmek üzereydi. Sınava torununu getirmiş biri gibi düşünmüştüm önce. Sonra geçip salondaki yerine oturunca öğrenci olanın torunu değil de kendi olduğunu anladım. Kimlik kontrollerini yaparken doğum tarihine baktım, gözlerime inanamadım. Yaşasaydı, rahmetli babam da bu yaşta olacaktı diye düşündüm. Gözlerimde saygı ve hayranlıkla başarılar diledim…

Sınavdan sonra merakla sordum: “Amcacığım, ne kadar güzel, gençlere örnek oluyorsunuz. Lise bitince de devam edecek misiniz?”. Cevabı aynen şöyle oldu: “Etmeyip de ne yapayım kızım. Gidip kahve köşelerinde boşa zaman harcayacağıma bir şeyler öğreniyorum. Beni hayata bağlıyor ders çalışmak. Biterse ben de biterim!” diye yanıtladı.

Hayatımda duyduğum en anlamlı sözlerden biriydi. “Ders çalışmak beni hayata bağlıyor!” Karaman amca zirvesindeki çıtasını yükseltmiş ve hayata bağlanmanın yolunu böyle bulmuştu. Ve okumanın yaşı olmadığını göstermişti herkese.

Bugün bu yazıyı kaleme alırken yine onu hatırladım. Belki de hiç unutmadım. Yaklaşık on sene öncesinden bahsediyorum o yüzden kendisi şu an nerededir ne yapıyordur bilemiyorum. Hayattaysa selam olsun, hürmetle ellerinden öpüyorum. Hayatta değilse rahmetle yâd ediyorum.

Son söz; hayata böylesine anlamlı bir amaçla tutunan herkese selam olsun. Dilerim hayat, öğrenme arzusu ile zirvenizi hep daha yukarılara taşısın…

Esen kalın…

Paylaşın herkes okusun ;

1 yorum “ZİRVE”

  1. Kaleminize sağlık Hümeyra hanım. Ne de güzel işlemişsiniz yaşama sevincine giden yolu. Benden de selam olsun Karaman amcaya, her nerede yaşıyor ve hâlâ birilerine rol model olabiliyorsa…

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir