PASKALYA

Bugün Avrupa’daki Hristiyanların yas günü. Ostern /Paskalya, sadece Avrupa’da değil, tüm dünyadaki Hristiyanlık âleminin en büyük dini bayramlarından biri.

Almanca’da “Ostern”, İngilizce’de “Easter” diye yazılan bu bayram, adını baharın ve bereketin sembolü eski Pagan Tanrıçası Ostara’dan almıştır. Yani anlayacağınız Hristiyanlığın ötesinde, bu bayramın kutlanması çok çok eski tarihlere dayanır.

Bugün Avrupa’da her yer sessiz, sakin tüm mağazalar, dükkânlar kapalı. Karfreitag’dan sonra, Paskalya pazartesisi bitene kadar geçen toplam dört gün resmi tatil.

Ancak bu güne gelene kadar, öncesinde oluşan hareketliliği düşünecek olursak şubat ayının ortalarına ulaşırız. Zira gidenler, yaşayanlar bilir, şubat ayından itibaren Avrupa’da pek çok alışveriş yeri, mağaza ve market, yumurta ve tavşan şeklindeki çikolatalarla bezenir.

Yumurta ve tavşan tarih boyunca birçok medeniyette bereketin ve yeniden doğuşun sembolü olmuştur. Hatta söylentiye göre eski zamanlarda Mısırlılar ve Persler kendilerini ziyaret eden misafirlerine uzun ve yeni bir hayat dileklerini ifade etmek için pembe, sarı, mavi, mor gibi canlı renklerle boyanmış yumurtalar hediye ederlermiş. (Tıpkı Hristiyanların hâlâ Paskalya’da yaptıkları gibi) Ve birçok kültürel taşınmada gördüğümüz gibi baharın gelişi için kutlanan bu Pagan geleneği, gel zaman git zaman Hristiyan âleminin, Hz. İsa’nın dirilerek göğe yükseldiği zamanla kaynaşmış ve bugün bizlerin Paskalya onların Ostern ya da Easter dedikleri günde, Hristiyan inançları paralelinde çeşitli dini ritüellerle birlikte kutlanmaya başlanmış. Hristiyan inancında olmayan kişiler bunun Hz. İsa’nın dirilişi olduğunun bile farkında değildir belki. Çünkü Paskalya, artık o kadar içselleştirilmiş bir ritüel haline gelmiştir ki, tıpkı Noel gibi popüler kültürün de etkisiyle farklı anlamlar yüklenmiştir bu kutlamalara.

Sabit bir günü olmamakla birlikte genellikle ilkbaharda (mart ayı sonu-nisan ayı başı) kutlanan Paskalya (diriliş bayramı), ilkbahardaki dolunayı takip eden ilk pazar günüdür.  

Dört gün devam eden ve tatil ilan edilen bu süreçte, Karfreitag denilen ilk gün, Hristiyan toplumlarda eğlenmek ve eğlenceye dair hiçbir şey hoş görülmez. Zira Karfreitag, İsa’nın son akşamı olan yeşil perşembeden sonra, çarmıha gerildiği yas ve keder günüdür (Kar: yas, keder; Freitag: Cuma) . Bugün Paskalya tatili süreci içinde kutlama yapılması uygun olmayan gündür. Varsa Hristiyan arkadaşlarınız, cuma günü değil, İsa’nın diriliş günü olduğuna inanılan pazar ve pazartesi günlerinde onların Paskalyalarını kutlayabilirsiniz.

Avrupa’da Paskalya’ya dair geleneklerin pek çoğu, toplumun Hristiyan kökleriyle alakalıdır. Ancak değişen dünyada birçok dinde ve kültürde yaşanan yozlaşmaları, değişim ve dönüşümleri, Avrupa’da yaşayan Hristiyanlar arasında da gözlemleyebilirsiniz. Zira zaman, bu güne dair birçok geleneği yok etmeyi, tıpkı diğer dinlerde ve kültürlerde olduğu gibi buralarda da başarmış. Böylece Paskalya’nın birçok insan için Hristiyanlıkla ilgili anlamını törpülemiş. Paskalya, özellikle gençler arasında geleneksel bir tatil gününe dönüşmüştür. Ama kiliselerde inancının gereği kutlayan Hristiyanlar da yok değildir tabii.

Paskalya’dan önceki yaklaşık yedi hafta aslında Hristiyanlar için oruç tutma zamanıdır. Eskiden Hristiyanlar bu zamanlarda, geleneksel olarak kendilerini oruç tutarak Paskalya’ya hazırlarlarmış. Bazıları gün boyunca hiçbir şey yemeyerek, bazıları da sadece oruç dönemi boyunca bazı yiyeceklerden sakınarak oruç tutarlarmış. Bu sayede bütün ilgilerini onlar için daha önemli olan şeye – İsa Mesih’e – odaklamaya çalışırlarmış. Paskalya öncesi oruç döneminde bazı şeyleri tüketmeme geleneği yaygınmış. Ama artık buna pek rastlamak pek mümkün değil.

Paskalya günü (pazar günü) Hristiyanlar, İsa’nın ölümden dirilişini kutlar. Artık o gün, mutlu Paskalyalar dilenebilecek diriliş günüdür. Bu, aynı zamanda doğanın da canlandığı, dirildiği gündür. Bahar, nihayet yüzünü göstermeye başlamış doğa da bu günde canlanmaya başlamıştır.

Hristiyanlar bu kutsal Paskalya gününde, aileleri ile bir araya gelerek birlikte kahvaltı yaparlar, Paskalya yürüyüşleri yaparlar. Her ne kadar öncesinde oruç tutmasalar da çoğu Hristiyan aile, Paskalya sabahı bir araya gelmeye hâlâ çok özen gösterir.

Ha eğer Paskalya günü evlerin bahçelerinde ya da evlerde şekerlemeler ve çikolatalar arayan çocuklar görürseniz, şaşırmayın. Bu da Paskalya geleneğinin, Paskalya kutlamasının bir parçasıdır. Çikolataları, yumurtaları, ufak armağanları saklamak ve onları özellikle çocuklara aratmak batı toplumlarının Paskalya’da uyguladıkları eğlenceli bir gelenektir.

Kutlayanlara: şimdiden mutlu Paskalyalar, Frohe Ostern…

Baharın tüm güzellikleri beraberinde getirmesi temennisiyle…

Paylaşın herkes okusun ;

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir